Saatlerdeki akrep ve yelkovanlarn bir birini kovalamas durmadkça takvimlerden her yirmi dört saatte bir yapran koparlmas da durmayacaktr. Yüzlerce günü, onlarca haftay geride braknca her birimiz için bir anlam olan güne ya da günlere rastlamak mümkündür. Bazen üzülürüz bunca yl geride braktk diye, bazen seviniriz hatrlanp, sorulduk diye. Devam eder gider zaman çarknn dönüü sonsuzlua dein…
Ülkemizde 1981 ylndan bu yana takvimler 24 Kasm’ gösterdiinde o gün Öretmenler Günü olarak kutlanr. Tuzsuz bir yemek, ekersiz bir tatl gibi. Hiçbir anlam olmayan kutlamalarn biz öretmenleri mutlu ettiini söylemek mümkün deildir. Mutlu olmuyoruz, çünkü meslein kutsall braklmad. Öretmenler ne yapar ki: Üç ay izini olan, bütün resmi ve dini bayramlar tatil olan, on be gün yar yl tatili olan, haftada on be saat çalan, asgari ücretin iki katndan fazla maa alan ve devletin bütçesini boaltmaktan baka bir ie yaramayan yüz binlerce insan. Toplumun büyük çounluu bizleri ortalama olarak bu ölçülerde tanyor. Çünkü bizi topluma yöneticilerimiz bu ekilde tantyorlar.
Hem bir yanda öretmenler ie yaramaz bir pozisyonda gösterilecek, bir yandan da Öretmenler Günü kutlanacak. Kimse kendini kandrmasn, kutlanacak bir günümüz olduu için o kadar da sevinmiyoruz. Bir öretmen çalt okulda bulunan kadrolu bir hizmetliden daha az maa alyorsa, sürekli deien sistem içerisinde neye hizmet ettiini kendisi bile bilmiyorsa, toplumun, velinin ve örencinin karsnda amar olanna çevriliyorsa bu meslekte ne kutsallk kalmtr ne de kutlanacak böyle özel bir gün..
Yirmi dört saat sonra bir takvim yapra daha koparlnca bizlere kar söylenen güzel ve onur verici sözlerin unutulmamas, tebessüm eden yüzlerin aslmamas, bir gün deil her gün anlmak dileiyle, nice 24 Kasmlara…