| Engelsiz 3.
Yllar önce, Amerika’nn bir ehrinde sadece engellilerin katlabildii bir olimpiyat düzenlenmiti. Zaten organizasyonun ad da ENGELLLER OLMPYATl’yd. Yarmaclarn tamam, ya bedensel yahut zihinsel olarak engelliydi. Sra 100 metre finaline geldiinde, finale kalan dokuz engelli atlet, balama çizgisinde yerlerini aldlar. Balama iaretinin verilmesiyle birlikte, bütün güçleriyle ileriye atldlar. Her biri var güçleriyle biti çizgisine doru ilerliyordu. Bir tanesi hariç. O henüz ilk iki metrede tökezleyip yere dümütü. Pistin ortasnda öylece kalm ve hüngür hüngür alamaya balamt. Öyle yüksek bir sesle alyordu ki, öndeki sekiz yarmac onun sesini duydular, yavaladlar ve durdular. Geriye dönüp baktklarnda yerde alayan arkadalarn gördüler ve biti çizgisine doru komaktan vazgeçip, düen arkadalarnn yanna doru komaya baladlar. Aralarnda Down Sendromlu bir kz vard. Düen arkadann yanna ilk o vard ve eilip göz yalarn silmeye, onu öpmeye balad. Sonra da elinden tutup kalkmasna yardm etti. Dier yarmaclar da, düen arkadalaryla ilgilendiler. Daha sonra hepsi el ele tutuarak biti çizgisine doru beraberce komaya baladlar. Bu manzaray stadyumda seyreden binlerce kii ayaa kalkmt. Pistteki bu dokuz yarmacy gözyalar içinde alklyorlard. Hatta yarma bittii halde, alklar bir süre daha devam etti. O gün bu olaya ahit olanlar, hayatlar boyunca unutamaycaklar bir ders alm oldular: Kazanmak için her yolu denemektense, bakalarnn da kazanmasna yardmc olmak çok daha önemliydi. Evet bu bizi bir miktar yavalatacak ve kendi hedeflerimize koarken gecikmemize sebeb olacakt belki ama, birlikte kazandmz küçük eyler, tek bana kazandklarmzdan çok daha iyi olacakt.
|