Gölgelerden korkan bir toplum olduk, bazen kendi gölgemizin dahi farkl göründüünü, ürkütücü, korkutucu olduunu bile düündük. Aslnda haksz da saylmayz bu korkulardan yana. Dünya hzla dönüyor, bizim üzerinde yaadnz topraklar sanki yer küreden ayrld, baka bir gezegen üzerine bindi. Öyle ki gün on iki saat, yl yüz seksen üç günden olumu gibi.
Hzl hzl yaadk günleri, gündemleri, hzl hzl kaybettik deerleri, cesaretleri. Bazen bu bizim inancmz dedik, bazen ben böyle istiyorum dedik. Kim bilir gerçekler nasldr. Aslnda mevsimler bile deiti farknda olmadan, biz deimiiz çok mu? En kötüsü deerler deiti, deer yarglar deiti. Bizim çocukluumuzda veya gençliimizde böyle miydi ya, diye balayan cümleleri çok fazla kurar olduk.
Özlemler çoalyor içimizde, bahar cokusu içerisinde yem yeil doaya artan özlemler. Ya ilerledikçe gençlie duyulan özlemler gibi. Herkesin içinde vardr bir özlem, kimi yaza özlem duyar, kimi sabaha. Kimi sevdasna özlem duyar, kimi salna. Yüreimiz her zaman bir umudunu kaybetmeden devam etmeli cokuyla atmaya. Durmamal bir an, mola vermemeli hayat yorgunluundan. Birazck kestireyim de kendime geleyim dememeli. Bir kaybedersek hayat enerjimizi, özlemlerimizi, mutluluumuzu ve de korkularmz mevsimleri de kaybetmi gibi oluruz.