Yediim içtiim benim olsun, kumpir yedikten sonra plaj emsiyesi almak üzere Poseidon heykeli tarafna doru yürüdük. Dondurma aldk bir yerden. Motor Ali’den bahsettim hocama. Hocam,dedim, bir Motor Ali vard, çocukluumun vazgeçilmez figürlerinden biridir, dedim. Dondurmay ilkin onunla tandk. Tabii, çocukluum esnasnda hiç düünmemitim, neden ona Motor lakabn taktklarn. Çalkan bir adamd. Sesi gürdü. Kel bir adamd. Ayn mahallede yaardk. Sanrm, çalkanl sebebiyle öyle derdi.. veya gür, davudiden hallice sesli bir adamd da o yüzden derlerdi. Veya ikisi bir; hem çalkan hem davudiden hallice sesi yüzünden.
Beton banklardan birine oturduk, emsiyeyi henüz almadan. Kumsaldaki insanlar seyre koyulduk. Keke biz de bugün suya girmek için çksaydk, dedi. Sorun deil hocam dedim. Haftaya cumaya sözletik. Hem, hafta içi olduu için daha iyi olur, dedik. Hem de bana gülecek olan insanlarn saysn azaltm oluruz da dedim. Çocukluumdaki su ile muhabbetlerimi anlattm. Korkmazdm dedim. Gerçekten de korkmazdm. Yeilrmak’ besleyen Tozanl çaynda boyumuzu çok aan ve bir çocuun bedensel kapasitesini aacak azgnlkta sulara kendimi brakmlm çoktur, dedim. Sonra sonra, nedendir bilinmez, bir korku olutu. Boyu anca dizime gelen suda bir ba dönmesidir alyor beni dedim. Geçen günlerin birinde yine ayn konu açlnca, olabilir, demiti; çocukluktaki baz eyler sonradan sonradan tersine de dönebiliyor dedi. Psikoloji gelitirmi olabileceim ihtimalini de söyledim. Çünkü, dedim mahallemizde Tozanl Çay’ndan daha yakn bir yerde “Katil” dedikleri bir göl vard, dedim. Küçük bir göl. Katil göl. Çöküntü ile olumutu sanrm. Çünkü kylar dik dikti. Dibi çamur. Oralar hep sulak zaten. 15 metre aada nehirler. imdi hatrladm kadaryla, benden daha cesur olan 10-15 çocuu yutmutu göl. 5-6 tanesinin katlam cesedini de görmütüm, sudan çkarrlarken.
Sahilde oturduumuz yer bir kanaln üstüydü. Dalga krmak gibi bir ilevi var sanrm bu kanaln. Barlarn, çay bahçelerinin olduu tarafa doru gidiyor yürüyü yolunun altndan. Sonra aça çkyor, kanaln üstünde Eskiehirdekivari minik köprüler. Geri gelelim oturduumuz yere. nsanlarn günelendikleri yere yakn bir yerde bu kanaldan dolay küçük bir gölet olumu. Derinlii ayak bileime varmaz. Oray gösteriyorum. te diyorum; benim talim edeceim yer. Hocam gülmeyin emi! diyorum. Hemen gülüyor.
Oturduumuz bankn önünden insanlar geçiyor. Bir ara sessizlikten sonra hocamn gözü bir eye taklyor. Sol taraf gözüyle iaret ediyor.. u gidenler lezbiyen biliyor musun Ümit hocam, diyor. O tarafa bakyorum.. Kadn çift namna bir ey görmüyorum… Hani nerde, der gibi baknca ona, ha pardon diyor, homoseksüel homoseksüel! diyor. Çok yoruldum bu aralar, diyor peinen. O tarafa bir daha bakyorum. Evet, iki erkek.. fakat biri biraz farkl yürüyor, giyimi de biraz farkl. Aklma buradaki lezbiyen ngiliz çiftler geliyor. Sonra, aklma Mehmet geldi.
Mehmet’i yllar öncesinde, askerliim esnasnda tandm. Erdi. Ksa boylu, kamuflaj pantolonu kçndan dütü düecek derken dümez ekilde gezerdi. Önüne gelen bunu döverdi olur olmaz bir sebepten. Askerliimin ilk zamanlar, astemen olduum zamanlar, askerlere örencilerim gibi yaklatm için herkese baktm gibi ona da genel bakardm. Kimseyi dövmezdim. Askerliimin sonlarna doru psikolojik olarak çok ypranmtm. Mehmet ve 4 asker daha. Bendeki kaylar koparan askerler olmulard. Mehmet de dahil o be askeri o gün öyle bir dövmütüm ki ömürleri boyunca bir daha dayak yemeseler oldurdu. Elebalar Mehmet’ti. Onu özellikle bölüün askerlerinin olduu yerde dövdüm. Knamayn beni dostlar; ben, ben deildim o gün.
Yllar geçmi…Fakat Mehmet o kadar çok kiiden dayak yemesine ramen özellikle beni unutmam. Karma Internet’te çkt. Farkl bir ekilde. Birkaç yl önce. Sonra, kendine gelip Mehmet olarak, “beni hatrladn m?”diye mesaj göndermi. Hayr,dedim. Daha da bir ey demediydi.
Hocama Mehmet’ten bahis açmak istedim fakat sanki biraz yorgundu. Sonra anlatrm Mehmet’i dedim içimden.
Hocamla derin muhabbetlere de giriyoruz. Ben ona Gezen Hoca diyorum. Aslnda “Gezen Kiilik “ kiilik de diyeceim de, o sonra.
Gezmeyi çok sevmesinin sebebini de yllar öncesinde geçirdii bir kazaya balyor. Örencilik zamanlarnda arabas varm. Gün gelmi bir diree toslam. Sol kolu da tuz buz olmu, platin takmlar koluna. O günden sonra ne olduysa oldu! diyor. Bir geziyorum bir geziyorum!
Faktör 30 bana uyarm. Kolay yanan birine benzemiyormuum. Sohbetten sonra minibüse bindik. Evine yakn indi.
Plaj emsiyesi almay unuttuk. Evde oturmu çaym içiyorken, kumpir yerken üstüne çiçekli çiçek sakss yerletirilmi gibi duran mavi terliklerine bakp gülüyordu, hatrladm. Herkes buna gülüyor, niyeyse de demiti. lginç bir abla.